Seneler önce de tik-tok belası ile ilgili bol sitemli köşe yazısı yazmıştım. Bir milletvekili mecliste tik-tok belasını gündeme getirerek artık bir şeyler yapılması gerektiğini ifade etmiş ve temsil makamından bu yanlışı gündeme taşımıştı. Kendisine sosyal medyadan yazımı gönderdiğimde teşekkür etmişti, mecliste gündem etmesi gerçekten büyük bir olaydı benim gözümde.

O zamanlar ülkemizde 20 milyonun üzerinde indirilme durumu şuan son verilere bakmadım içimden de gelmiyor açıkçası ama herhalde 30 milyonu geçmiştir diye düşünüyorum. Çünkü freni boşalmış kamyon gibi bir gidişat söz konusu bu yanlışa doğru. En çok da bu uyduruk platformların özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize sorgulamadan bir şeyler yaptırabilme özelliğine hayret ediyorum. İçerikler o kadar anlamsız ki… Cesaret adı altında kolunu kesenler, tehlikeli hareketler yapanlar, canlı yayında elektik akımına kapılanlar, eşinin yanında bir taraflarını açıp milyonlar önünde dans edenler, yatak odalarından bile canlı yayın açanlar, anlamsız anlamsız hareketler sergileyenler, hepsi daha fazla beğenilme ve emek vermeden tabiri caizse keriz insanlardan kolayca para kazanma arzusu ile ortaya çıkan içerikler. Düşünsenize sorgusuz sualsiz size canlı yayında paralar gönderen insanlarla dolu bir platform var. Tabi ki ne isterlerse onu yaptıracaklar. Toplumun belki de en büyük sorunlarından bir tanesi sorgulamayan gençlerin ve çocukların oluşu. Bu platformu aklı selim bir şekilde, ebeveynleriyle konuşarak sorgulamış olsalar örf, adet, gelenek, görenek ve özellikle de ahlaki değerlerine hiç ama hiç uygun olmadığını görecekler. Tabii sorgulamayı bir kenara bırakalım bu platformların olmayışı bile büyük bir eksik gibi görülüyor. Çevre de ne yazık ki büyük bir etken ve baskı mekanizmasının en güçlüsü.

Son zamanlarda toplumun değerlerine saygısızca davranış gösteren sözde öğrenciler ne kadar arttı değil mi. Öğretmenin karşısında sırf dikkat çekmek için dans eden öğrenciler hepimizin utanarak izlediği bir video oldu. Umarım son olur diyeceğim ama temenniden öteye gitmesi için artık cezai yaptırımların gelmesi ve sonrasında ciddi ve köklü bir eğitim müfredatı değişiklikleri oldukça elzem. 

Hatırlayacaksınız daha evvel de öğretmenin karşısında ona temas ederek video çeken bir öğrenci vardı. Amacım hatırlatıp rencide etmek, kınamak değil ama karşı tarafın da ailesinin ve en önemlisi onurunun olduğunu düşünerek gündem ediyorum. Bu olay da utanç vericiydi ama sonrasında öğretmeni kendisine yakışır bir açıklama yaparak olgunluk göstermiş ve öğrenciyi evladı gibi görerek affetmiştir. Bir eğitimci olarak bu kadar bariz şekilde hatalar yaparak insan onuru ve şerefini ayaklar altına alanlara daha başka yaptırımlar olmasını istiyor ve talep ediyorum. Evet affetmek olgunluk, herkes hata yapabilir ama hastalıklı şekilde sadece kendisini düşünüp karşı tarafın onurunu şerefini görmezden gelenler için bu kadar iyi niyetli olmak ne kadar doğru tartışılır. Vicdan, merhamet, ahlak gibi kavramlara hasret kaldık. Benzeri vakalar saymakla bitmiyor ne yazık ki. Yine son zamanlarda otobüste cani bir baba-oğul yaşlı çifti darp etmişti. Görüntüleri izlerken eminim herkesin tepkisi orada olsaydık da o yaşlı çifte acımasızca vuranlara haddini bildirseydik olmuştur ki bazen toplumsal tepkiler çok yerinde oluyor.

Ne yazık ki ahlaki yozlaşmaya yol açan Tik-Tok vb. platformları belki kapatmak kesin çözüm olmayacak olsa da artık bir şeyler yapma vakti geldi. Birçok ülkede yasaklanmışken biz de hala rahatlıkla kullanılıyor olması üzücü. Ahlaki yozlaşmanın belki ilk ciddi adımı bu platformun yasaklanması olabilir ama uzun vadede çözüm tabi ki eğitim. Okul öncesi eğitimden başlamak üzere her kademede ahlak konusu uzun uzun ve nitelikli bir biçimde işlenmeli. Müfredatta ahlak konusu her şeyden önce gelmeli. Ağaç yaşken eğilirse eğer bu meseleler küçük yaşlardan itibaren anlatılmalı. Aksi takdirde sadece kendisini düşünen, karşı tarafın varlığını önemsemeyen ahlak yoksunu insanlar türeyecek. Ahlaki yozlaşmanın olduğu bir toplumda ümitvar olmak çok zor. Temennim okul öncesinden başlamak üzere AHLAK konusunun tez elden masaya yatırılması. 

Ahlak toplumun temelidir…