Aile ve toplum kavramlarını anlamak,anlatmak bu iki kavramdaki vazifemizin ne olduğunu belirlemek çok önemlidir. Çünkü aile ve toplum birer dairedir ve herkes bu dairelerin sınırlarını iyi çizmelidir.Dolayısıyla hangi dairede ne kadar sorumluluğu olduğunu görsün, anlasın,idrak etsin.Eğitim ailede başlar.Bir toplumu köklü ve ahlaklı yapmanın yolu ilk olarak aile içi eğitimden,aile yapısından geçer.Aile yapısı ne kadar sağlam olursa,toplumun temeli o kadar güçlü olur.Aile,toplumun temelidir.Ailede huzur olursa,toplumda da huzur olur.Sevginin, saygının ve hoşgörünün olduğu aile ortamı her zaman aileyi güçlü kılacaktır.Bunun için bizlere de düşen sorumluluklar,vazifeler vardır.Bu sorumlulukları,vazifeleri hakkıyla yerine getirmeliyiz.Aile fertlerine her zaman güzel örnek olmalıyız.

Aile içi huzur, toplumun huzuru demektir.Toplum huzuru ise bir devletin kalkınabilmesi için en önemli unsurlardan biridir.Toplumun bozuk olduğu yerlerde huzursuzluk yani kaos ortamı vardır.Toplumu değiştirebilmek için önce kendimize bakmalı ve kendimize çekidüzen vermeliyiz.Ancak böyle yaparak bir toplumu düzeltebiliriz.Bu konuda hepimiz hemfikirizdir. Çünkü ilk başta kendi hatalarımızdan başlayarak,önce aileyi daha sonra da toplumu değiştirebiliriz.Bazıları, bir kişinin düzelmesiyle toplum mu değişirmiş diyerek bizleri umutsuzluğa sürüklüyor.Onlara da buradan N.Erbakan hocamızın sözüyle cevap veriyorum."Belki bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar." Toplumu düzeltmek, değiştirmek bizim elimizde bunu unutmamamız gerekir.Bizler köklü bir tarihe sahip milletiz.Bunu hazmedemeyenler,unutturmaya çalışanlar elbette ki toplumumuzun içine nifak tohumları saçacaklar.

Toplumumuzdaki herkese düşen görev ise bizim,bir ve kardeş olduğumuzu onlara en iyi şekilde göstermektir.