Kıbrıs’ta başörtülü bir kız öğrencinin okula alınmaması, inanç özgürlüğüne ve temel insan haklarına aykırıdır. Başörtüsü, İslam’ın bir emridir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:

 

"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış örtülerini üstlerine alsınlar. Bu, onların tanınması ve incitilmemesi için daha uygundur." (Ahzâb 33:59)

 

"Mümin kadınlara söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve ziynetlerini, kendiliğinden görünen kısımları dışında açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine kadar örtsünler..." (Nur 24:31)

 

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ise mazluma destek olmayı ve zulme karşı durmayı emretmiştir:

 

"Kim bir mümini, zillete düşmekten korursa, Allah da onu kıyamet günü zillete düşmekten korur." (Ebû Dâvûd, Edeb, 36)

 

"Zalim de olsa, mazlum da olsa kardeşine yardım et!" buyurduğunda sahabeler, "Mazluma yardım ederiz ama zalime nasıl yardım ederiz?" diye sordular. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: "Onu zulmünden alıkoyarak!" (Buhârî, Mezâlim, 4)

 

Bu olay, 28 Şubat sürecinde başörtülü öğrencilere uygulanan baskıları hatırlatmaktadır. O dönemde başörtülü öğrenciler üniversitelere alınmamış, ikna odalarına zorlanmış ve eğitim haklarından mahrum bırakılmıştı. Kamuda çalışan başörtülü kadınlar işlerinden olmuş, inanç özgürlüğü baskı altına alınmıştı. Bugün Kıbrıs’ta yaşanan bu olay, aynı zihniyetin halen var olduğunu göstermektedir.

 

Eğitim hakkı herkes için temel bir haktır ve hiçbir inanca göre kısıtlanamaz. Yetkilileri bu yanlış uygulamayı gözden geçirmeye, inanç özgürlüğüne saygı göstermeye ve bu haksızlığı gidermeye davet ediyoruz. Adaletin yanında saf tutan herkesin bu zulme karşı sesini yükseltmesi gerektiğini hatırlatarak, mağdur olan kardeşimizin yanında olduğumuzu ilan ediyoruz!