Bugun...


AV. SEDAT İLBEGİ

facebook-paylas
Tarihi Hafıza ve Yeniden Anayasa -1-
Tarih: 10-06-2024 21:01:00 Güncelleme: 10-06-2024 21:01:00


Türkiye son iki yıllık süreçte iki büyük toplumsal ve demokratik imtihandan geçti; birincisi 2023 genel seçimleri ikincisi ise 2024 mahalli idareler seçimleriydi. Esasında Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca pek çok seçim sınavından geçmiş olmasına rağmen özellikle 2023 genel seçimlerini diğer seçimlerden farklı kılan temel sebepler vardı ki, bu sebeplerin her biri kendi içerisinde değerlendirilmeye ve açıklanmaya muhtaç sosyolojik ve siyasi konularla milletimizi karşı karşıya bırakmıştır. Cumhuriyetimizin 100. Yıl seçimleri olması da cabası…

2023 Genel seçimlerinin tartışma konularına girmeden ve yeni anayasa ile ilgili fikirlerimizi açıklamadan önce, 1836 tarihli Tanzimat Fermanı’yla birlikte başlayan daha sonra 1876 tarihli Kanun-ı Esasi’yle devam eden ve sonrasında ise Osmanlı Devleti’nden bizlere miras kalan Mecelle-i Ahkam-ı Adliyye(1917’de Hukuk-ı Aile Mahkemesi adıyla kanunlaşmıştır) ve Türkiye Cumhuriyeti’nin evvela yönetim biçimini oluşturan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiş anayasalarını incelemekte yarar var. Şöyle ki; milli mücadele yılları ve 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu coğrafyası yeni bir ülke ismiyle devlet olma bilincini devam ettirmiştir. Milli Tarihimizde bir büyük kırılma dönemi var ki, Dünya Tarihi’ne geçmiş ve bugünkü sürece gelene kadar değişim ve dönüşümlerini sağlamaya devam etmiştir. Milli Tarihimizde, Orta Asya steplerinden gelen göçebe geleneğin yerini alan yerleşik hayat ile birlikte sonrasında da süregelen yayılmacı politikalar, toprak kazanma bilinci ve emeli, özellikle de M.S. 350-800 yılları arasında zuhur ederek bir çağ açıp bir çağ kapatan Kavimler Göçü, günümüzde ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini yansıtan siyasi metinler olan 1921 ila 1924 Anayasa’larının, bugünkü tartışmaların dışında anti parantez olarak düşünülmesi yanlış sonuçlara sebebiyet verecektir.

Herhangi bir topluluğun varlık kazandığı belirli bir kara parçası üzerinde olacağı gibi, göçebe geleneğe sahip olan bir tolum veya topluluk içerisinde de sınıfların oluşması nedeniyle, yönetici sınıfın da varlığı yadsınamayacağı için siyasi bir yönetim metodu mutlaka vardır ancak bir metodun varlığı ve yalnızca sınıfların varlığı ile yönetim sisteminin yani egemenliğin olmasını esas alarak öncelikle bir Anayasanın varlığından söz edebilmemiz oldukça güçtür. Yönetim sınıfının başındaki kimsenin bu; kral olabilir, voyvoda olabilir, prens olabilir, çar olabilir, reis olabilir, başbuğ olabilir, han olabilir, şah olabilir, sultan olabilir, hatta bizzat milattan önceki Mısır geleneğinde veya Japon tarihinde olduğu gibi  ‘tanrı’ da sayılabilir, isimleri yerleşiklik unusuruna göre çeşitlilik gösterebilir, ancak bu kimsenin söyledikleri kanun gücünde ve kaygan bir zeminde olarak değişkenlik gösterebileceğinden ancak yalnızca belki mensubiyeti bulunduğu kavmin; örfi, geleneksel, ananesel öğretilerinin dışına çıkmaktan çekinebileceğinden, Anayasa kavramı soyut kalacaktır. Burada şöyle bir tartışma içerisinde zihnimizi ve kendimizi bulmamız mümkündür, yerleşik bir hayat içerisinde de bahsi geçen hususlarla karşı karşıya kalmak mümkün değil midir? Veya herkes tarafından kabul edilen kanunun adı değil midir ‘Anayasa’? Madem ki bir baş bir karar verdi herkes de buna uyacağından bunun adı olmaz mı zaten ‘Anayasa’?

Tam da bu noktada ‘toplumsal mutabakat’ devreye girer ki aslında doğru okumanın özündeki gerekçeyi de oluşturan anahtar cümledir. Toplumsal mutabakat demişken yüzyıllar öncesine gitmek gerekir. Yüzyıllar öncesinde iki önemli hadise cereyan etmiş ve pek çok noktada bugünkü modern hukuk sistemlerinin de temelini oluşturmuştur. Koca Roma İmparatorluğu’nu düşünmek lazım gerek kıta Avrupası Hukuk Sistemi ve bizim de kabul ettiğimiz çerçeve sistem ve normlar. Belki de yazılı tarihteki sınıflararası mücadelenin hukuki açıdan ilk somut meyvesi, 12 Levha kanunlarıdır. M.Ö. 451-M.Ö. 449 yıllarında Leges Duodecim Tabularum yani 12 Levha Kanunları, Roma İmparatorluğundaki iki sınıf arasındaki mücadelelerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Roma toplumundaki Patrici (Curia'ların birleşmesiyle oluşan soylu, büyük aile kütlesinden seçilen, tam hukuklu vatandaşlar) ve Pleb (Savaşlardan ele geçirilmiş, seçme ve seçilme hakkı bulunmayan halk sınıfı; Roma'da bunlar yarı vatandaşlık statüsüne sahipti) arasındaki sınıf mücadelesi sonucu hazırlanmıştır.  Bu levhalarda aile hukukuveraset hakkıdava hakkıborç ve ceza kanununa dair hükümler vardı. Bunlar Roma Hukuku'nun hiç değişmeyen esaslarını teşkil ettiler. Bir diğer önemli hadise ise Magna Carta (Latince: "Büyük Sözleşme") veya Magna Carta Libertatum (Latince: "Büyük Özgürlükler Sözleşmesi"), 1215 yılında imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Bu belge ile İngiltere kralının; yetkilerinin birkaçından feragat etmesi, yasalara uygun davranması ve hukukun arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesi zorunlu kılınarak İngiltere tarihinde kralın yetkileri ilk kez kısıtlanmış ve derebeylere bazı haklar tanımıştır. Magna Carta, günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihsel sürecin en önemli basamaklarından birisidir. Toplumun ‘kazanılmış hak’ kavramıyla tanışması ve sonrasında da genelgeçer kabullerin ortaya çıkmasının sağlanmasındaki, işte bu iki olayın olguya dönüşmesindeki ve bugünde hala tazeliğini korumasındaki yegane hakikat: ‘Toplumsal Mutabakat’

Bir yazılı metinin veya sözlü beyanın -ki yönetici beyanı da olsa- adına Anayasa diyebilmemiz için, bir siyasi idareyle birlikte toplumsal kabulün de gerekliliği aranmalıdır zira diğer türlü bir Anayasa anlamlılığı beklenemez. Bu türden bir normun oluşumu belki varlık bulabilir ancak anlam bulamaz. Anlam bulmayan hiçbir metinden de uzun vadeli kazanımlar beklenemez. Bugün Dünya üzerinde yaşanan siyasi-politik gelişmelere bakmamız biraz da üzerinde düşünmemiz, dediğimiz veya bahsetmeye çalıştığımız hususatı da doğrular nitelikte. Mesela Uluslararası Hukuk’u baz alırsak, bir anda ortaya çıkmadığını kendi içerisinde araştırdığımızda tüm çıplaklığıyla görmek mümkündür. Bir Hitler, bir Mao, bir Mussolini, bir Franco, Bir Wılson, bir Churchıll, bir Stalin… gibi gibi isimlerden ve savaşlar münasebetiyle açmış oldukları tahribatlardan ayrı düşünülebilir mi ‘Uluslararası Hukuk’? Daha da somutlaştırmak gerekirse, Miiletler Cemiyeti(Cemiyet-i Akvam) 1920 yılında kurulmuş ancak 28 Haziran 1919 tarihinde imzalanan Versay Anlaşmasıyla anlam kazanmıştır. 2. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla da anlamını yitirmiştir. Uluslararası anlaşmalarda, uluslararası kuruluşların çatısını ve genel idari işleyişini oluşturur yani Anayasasını. Uluslararası arenadaki egemen devletlerin üstün faydayla kabul ederek siyasi gücünün kısıtlanmasını ve egemenlik haklarının yaptırımlarla ihlal edilmesini, ancak ve ancak uluslararası barışı önceleyerek yapabilirdi. Ancak ve ancak uluslararası barışın devamlılığını sağlaması Versay Anlaşmasını anlamlı kılabilirdi ki, bu da sağlanamadı. Yani mutabakat kaybı ciddi tahribatlarla uluslararası toplumu karşı karşıya bırakma potansiyeline sahip olduğundan, ulusal anayasaların varlığı ve düzenlenmesi de, iç barışın sağlanması açısından, ulusların geleceği için hayati derecede önem taşır.

Peki neden bir anlam arayışındayız da demek mümkündür. Salt normatiflik neyimize yetmiyor değil mi? Yazılı olması yetmez mi ya da herkes tarafından uygulanabiliyor olması? Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne gelinen süreçlerdeki, Anayasa çalışmalarında toplumsal mutabakat ve anlam arayışı yeterince sağlanamadı mı ki? Yoksa tarih gerçekten de yalnızca tekerrürden mi ibarettir? Yok mu Anayasaların bir sonu?

Osmanlı Devleti’nin Şer’i hükümler tandaslı; 1836 tarihli Tanzimat Fermanı, 1876 tarihli Kanun-ı Esasi ve Mecelle-i Ahkam-ı Adliyye(1917’de Hukuk-ı Aile Mahkemesi adıyla kanunlaşmıştır)’nin yanında Modern Cumhuriyet tarihimizdeki; 1921 Anayasası, 1924 Anayasası, 1960 Anayasası, 1980 Anayasası, 2010 Anayasa referandumu ve 2017 Anayasa referandumu…

Cumhuriyetin 100. Sene-i devriyesini geride bıraktığımız şu günlerde, ‘Türkiye Yüzyılı’na yakışır bir Anayasa yapmamız elzemdir. O nedenle de, tüm bu süreçleri kendi döneminin siyasi olaylarını, toplumsal mücadelelerini ve alışılageldik edebiyat tabiriyle ‘zihniyet’ini esas alarak açıklamadan, ne bugününün siyasi olaylarını ne de ‘yeni bir Anayasa’ ihtiyacının vukufiyetini kavramak zor. Bugünün gündemdeki yeni anayasaya giriş tartışmaları kanaatimce gerekçeleri tam oluşturulmadan ve alt yapısındaki yeterli bağlantılar sağlanmadan ayrıca da metodolojik bir tartışmanın çok uzağında tutularak, bir ‘de facto’ hamleyle yapılmamalıdır. Tekrardan aynı süreçlerin yaşanmaması için ve milli mutabakatın tam olarak sağlanarak, politik gündemin başlıca sorunsalı haline gelmeden gerçekten 21. Y.y. Türkiye’sinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek çapta ve donanımda olması hasleti, bunun da hasletten vuslata dönüşmesindeki Anayasa çalışmalarına katkı sunabilecek bireylere ışık tutması amacıyla, uzun bir yazı dizinin çerçeve başlangıcını oluşturmaya çalıştık. Devamında ise Tanzimat Fermanı başta olmak üzere, diğer Anayasaların da detaylarını birlikte anlamaya çalışacağız.

Saygılarımla…



Bu yazı 630 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 5 5 0 0 17 4 15 +13
2 Fenerbahçe 5 4 0 1 13 2 13 +11
3 Beşiktaş 4 3 0 1 9 3 10 +6
4 Başakşehir FK 5 3 1 1 11 7 10 +4
5 Eyüpspor 5 2 0 3 8 4 9 +4
6 Samsunspor 5 3 2 0 6 3 9 +3
7 Konyaspor 5 2 2 1 6 7 7 -1
8 Sivasspor 5 2 2 1 5 6 7 -1
9 Antalyaspor 5 2 2 1 9 12 7 -3
10 Göztepe 4 1 0 3 5 3 6 +2
11 Bodrum FK 6 2 4 0 5 9 6 -4
12 Kasımpaşa 5 1 2 2 6 8 5 -2
13 Trabzonspor 4 0 0 4 3 3 4 0
14 Çaykur Rizespor 5 1 3 1 3 13 4 -10
15 Kayserispor 4 0 1 3 5 6 3 -1
16 Gaziantep FK 4 1 3 0 4 7 3 -3
17 Alanyaspor 5 0 2 3 4 9 3 -5
18 Hatayspor 6 0 4 2 4 10 2 -6
19 Adana Demirspor 5 0 4 1 5 12 1 -7
Takım O G M B A Y P AV
1 İstanbulspor 5 4 1 0 11 4 12 +7
2 Manisa FK 6 3 1 2 13 7 11 +6
3 Iğdır FK 5 3 1 1 10 3 10 +7
4 Pendikspor 5 3 2 0 10 8 9 +2
5 Kocaelispor 5 3 2 0 6 7 9 -1
6 Erzurumspor FK 6 3 3 0 8 5 9 +3
7 Gençlerbirliği 5 2 1 2 5 4 8 +1
8 Amed SK 5 2 1 2 4 1 8 +3
9 Bandırmaspor 5 2 2 1 7 7 7 0
10 Ümraniyespor 5 2 2 1 7 8 7 -1
11 Sakaryaspor 5 1 0 4 6 4 7 +2
12 Keçiörengücü 5 1 1 3 5 5 6 0
13 MKE Ankaragücü 5 2 3 0 6 6 6 0
14 Şanlıurfaspor 5 2 3 0 6 10 6 -4
15 Çorum FK 5 1 1 3 7 6 6 +1
16 Fatih Karagümrük 5 1 1 3 7 8 6 -1
17 Boluspor 5 1 2 2 5 6 5 -1
18 Adanaspor 5 1 2 2 7 12 5 -5
19 Esenler Erokspor 5 1 4 0 5 9 3 -4
20 Yeni Malatyaspor 5 0 5 0 1 16 3 -15
Takım O G M B A Y P AV
1 GMG Kastamonuspor 3 3 0 0 7 3 9 +4
2 Altınordu 3 2 0 1 4 0 7 +4
3 24Erzincanspor 3 2 0 1 4 0 7 +4
4 Adana 1954 Futbol Kulübü 3 2 0 1 3 1 7 +2
5 Batman Petrolspor 3 2 1 0 3 1 6 +2
6 Sarıyer 3 1 0 2 4 1 5 +3
7 İskenderunspor A.Ş. 3 1 1 1 2 2 4 0
8 Kırklarelispor 3 1 1 1 2 2 4 0
9 Tuzlaspor 3 1 1 1 2 2 4 0
10 1461 Trabzon FK 3 1 1 1 2 2 4 0
11 Altay 3 1 1 1 1 2 4 -1
12 İnegölspor 3 1 1 1 1 2 4 -1
13 Fethiyespor 3 1 2 0 4 6 3 -2
14 Kepezspor FAŞ 3 0 1 2 1 2 2 -1
15 Sincan Belediyesi Ankaraspor 3 0 2 1 1 3 1 -2
16 Karaköprü Belediyespor 3 0 2 1 2 5 1 -3
17 Isparta 32 Spor 3 0 2 1 1 5 1 -4
18 Hes İlaç Afyonspor 3 0 3 0 1 6 0 -5
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 2 2 0 0 5 0 6 +5
2 Belediye Kütahyaspor 2 2 0 0 3 0 6 +3
3 Bornova 1877 2 1 0 1 4 0 4 +4
4 Karşıyaka 2 1 0 1 3 0 4 +3
5 Silifke Belediye Spor 2 1 0 1 2 1 4 +1
6 Artvin Hopaspor 2 1 0 1 1 0 4 +1
7 Muş Spor Kulübü 2 1 0 1 1 0 4 +1
8 Düzcespor 2 1 1 0 2 2 3 0
9 Anadolu Üniversitesi 2 1 1 0 1 1 3 0
10 Kahramanmaraşspor 2 1 1 0 1 1 3 0
11 23 Elazığ Futbol Kulübü 2 0 0 2 0 0 2 0
12 Kırşehir Futbol SK 2 0 1 1 0 2 1 -2
13 Kuşadasıspor 2 0 2 0 0 2 0 -2
14 Ergene Velimeşe 2 0 2 0 1 4 0 -3
15 Tokat Bld Plevnespor 2 0 2 0 0 4 0 -4
16 Bulvarspor 2 0 2 0 0 7 0 -7
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/09/2024 Konyaspor vs Sivasspor
 21/09/2024 Fenerbahçe vs Galatasaray
 22/09/2024 Çaykur Rizespor vs Samsunspor
 22/09/2024 Kasımpaşa vs Antalyaspor
 22/09/2024 Adana Demirspor vs Alanyaspor
 22/09/2024 Beşiktaş vs Eyüpspor
 23/09/2024 Gaziantep FK vs Trabzonspor
 23/09/2024 Göztepe vs Kayserispor
 27/09/2024 Sivasspor vs Başakşehir FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/09/2024 Amed SK vs Boluspor
 21/09/2024 MKE Ankaragücü vs Sakaryaspor
 22/09/2024 Keçiörengücü vs Iğdır FK
 22/09/2024 Ümraniyespor vs Adanaspor
 22/09/2024 Çorum FK vs Kocaelispor
 22/09/2024 İstanbulspor vs Bandırmaspor
 23/09/2024 Şanlıurfaspor vs Fatih Karagümrük
 24/09/2024 Esenler Erokspor vs Yeni Malatyaspor
 27/09/2024 Iğdır FK vs Erzurumspor FK
 28/09/2024 Bandırmaspor vs MKE Ankaragücü
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 22/09/2024 GMG Kastamonuspor vs Karaköprü Belediyespor
 22/09/2024 Kırklarelispor vs Altınordu
 22/09/2024 Tuzlaspor vs Altay
 22/09/2024 Fethiyespor vs Batman Petrolspor
 22/09/2024 Isparta 32 Spor vs Sarıyer
 22/09/2024 24Erzincanspor vs Adana 01 Futbol Kulübü
 28/09/2024 1461 Trabzon FK vs GMG Kastamonuspor
 28/09/2024 Sarıyer vs Kırklarelispor
 29/09/2024 Karaköprü Belediyespor vs Tuzlaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/09/2024 Bornova 1877 vs Artvin Hopaspor
 22/09/2024 Kahramanmaraşspor vs Kuşadasıspor
 22/09/2024 Muş Spor Kulübü vs Belediye Kütahyaspor
 22/09/2024 Tokat Bld Plevnespor vs Kırşehir Futbol SK
 22/09/2024 Anadolu Üniversitesi vs Silifke Belediye Spor
 22/09/2024 Düzcespor vs Bulvarspor
 22/09/2024 Ergene Velimeşe vs Bursaspor
 22/09/2024 Karşıyaka vs 23 Elazığ Futbol Kulübü

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI