Ana Muhalefet Lideri Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “Dünyadan haberi yok” şeklindeki eleştirisi, Türkiye’nin dış politikada etkin rol üstlendiği birçok mesele ve uluslararası alanda gösterdiği stratejik başarılar göz önüne alındığında gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Türkiye, Suriye meselesinde olduğu gibi Libya, Kafkaslar, Karabağ, Gazze, Lübnan ve İsrail gibi kritik konularda da aktif bir rol oynayarak uluslararası dengeleri etkileyen bir aktör olduğunu kanıtlamıştır. Öne çıkan örnekler şu şekilde sıralanabilir:
Suriye
• ABD: “Suriye’de ne olacağına Türkiye yön verecek.”
• Rusya: “Suriye konusunda Türkiye ile temas halindeyiz.”
• Avrupa Birliği: “Suriye'deki son durumu Türkiye ile istişare ediyoruz.”
• İran: “Suriye için Türkiye ile birlikte çalışmalıyız.”
Türkiye’nin Suriye’de terörle mücadeleye yönelik operasyonları, güvenli bölgeler oluşturma stratejisi ve mülteciler için uluslararası çözüm arayışları, dünya ülkeleri tarafından takip edilmekte ve kabul edilmektedir.
Libya
Türkiye’nin Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne verdiği destek, ülkedeki dengeyi değiştirmiş ve Doğu Akdeniz’deki enerji denkleminde oyun kurucu bir rol üstlenmesini sağlamıştır. Uluslararası arenada, Türkiye’nin bu müdahalesi sayesinde Libya’da diplomasi ve barış umutları yeniden gündeme gelmiştir.
Kafkaslar ve Karabağ
Azerbaycan’a Karabağ savaşında verdiği stratejik destek, bölgedeki güç dengelerini yeniden tanımlamış ve Türkiye’yi Kafkaslar’da söz sahibi bir aktör haline getirmiştir. Ermenistan işgaline son verilmesi sürecinde Türkiye’nin sergilediği net tavır, sadece bölge ülkeleri tarafından değil, uluslararası kamuoyu tarafından da dikkatle izlenmiştir.
Gazze ve Lübnan
Türkiye, Filistin meselesinde adalet ve barışı savunan, Gazze’deki insanlık dramına karşı dünya vicdanını harekete geçiren bir lider ülke konumundadır. Aynı şekilde Lübnan’daki siyasi krizlere yönelik yapıcı ve diplomatik çözümler sunarak bölgenin istikrarı için aktif çaba göstermektedir.
İsrail ve Filistin Politikası
Türkiye, İsrail’in Filistin’deki saldırgan politikalarına karşı net bir tavır sergilemiş, aynı zamanda iki devletli çözümün önemine vurgu yaparak barışın sağlanması için aktif diplomasi yürütmüştür. Bu süreçte Türkiye’nin Filistin halkına verdiği destek, uluslararası platformlarda geniş yankı bulmuştur.
Bu somut örnekler, Türkiye’nin bölgesel ve küresel politikalarda yalnızca izleyen değil, yön veren bir ülke olduğunu açıkça göstermektedir. Dünyanın önde gelen ülkeleri, Türkiye’nin stratejik rolünü şu şekilde ifade etmektedir:
• Almanya: “Türkiye, Suriye'de ciddi nüfuz sahibi ve kilit oyuncu.”
• Çin: “Suriye’de inşa sürecinde yer almak istiyoruz.”
Bütün bu gerçekler ortadayken, "dünyadan haberi yok" iddiası, sadece gerçek dışı değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası başarılarına gölge düşürme çabası olarak değerlendirilmelidir.
Muhalefetin, yapıcı bir eleştiriyle çözüm önerileri sunmak yerine, bu tür yüzeysel söylemlerle Türkiye’nin uluslararası alandaki güçlü pozisyonunu göz ardı etmesi, ciddi bir vizyon eksikliğini ortaya koymaktadır.
Ülkenin geleceği için siyasi rekabet yerine, ulusal çıkarları önceleyen bir anlayışın benimsenmesi elzemdir.